Semih Güven, sanatı, yaşam alanına entegre ederek sunmayı amaçlayan bir iç mimar. İç mimari tasarım ve uygulama projelerini kendi kurduğu RSG İç Mimarlık şirketinde, profesyonel bir mimari kadroyla yürütüyor. Mimari tasarım anlayışına detay katarak, mekandaki uyumu yakaladıklarını ve yaşam alanıyla kullanıcılarını bütünleştirmeyi hedeflediklerini dile getiren Semih Güven, "Biz bir tasarım ofisiyiz. Tanımladığımız kavramsal tasarım bütünlüğü çerçevesinde esnek bir mimari yaklaşımla çalışmalarımızı ilerletiyoruz." diyor.
RSG İç Mimarlık, Rıza Semih Güven tarafından 2002 yılında kuruluyor. Konut, turizm işletmeleri, çok amaçlı sosyal mekanlar, sağlık yapıları, otel gibi alanlarda iç mimari tasarım ve uygulama projelerini profesyonel bir kadroyla yürütüyor. 2007 yılında Didem Güven"in ortaklığıyla mesleki pratiğine devam eden RSG İç Mimarlık, merkezi İzmir olmak üzere İstanbul ofisinde de hizmet veriyor. Semih Güven ile iç mimari çalışmalarıyla ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
İç Mimar Semih Güven, 1997 yılında Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünden mezun oluyor. Çeşitli tasarım ve uygulama firmalarında aktif olarak çalışan Güven, "Ben bir şey yaratmak, sonuç almak ve bunun görünür olmasını istediğime karar verdim" diyor ve 2002 yılında da kendi iç mimarlık firmasını hayata geçiriyor. 15 kişilik bir kadroyla çalışmalarını yürüttüklerini belirten Güven, "Biz bir tasarım ofisiyiz. Tanımladığımız kavramsal tasarım bütünlüğü çerçevesinde esnek bir mimari yaklaşımla çalışmalarımızı ilerletiyoruz." diyor. Uygulama çalışmalarını İzmir"de yapan tasarım ofisi, İstanbul ve İzmir dışındaki bölgelere proje hizmeti sunuyor. Ofis ekibinin tamamı, proje odaklı çalışırken, uygulama hizmetini Semih Güven bizzat veriyor. Tasarım grubunu eşi ve ortağı olan Didem Güven yönetiyor. Pek çok mimarlık ofisinden farklı olarak, üç boyutlu çizim çalışmalarını kendi bünyelerindeki dört kişilik bir ekiple yürütüyorlar. Ayrıca RSG İç Mimarlık, geçtiğimiz yıl Londra"dan International Property Awards, İtalya"dan A Design Award ve son olarak ABD"den IDA International Design Award ile dönerek yıla bol ödülle girmiş.
Yenilikçi tasarımlara imza atıyor
Tasarım ve uygulama alanlarında, farklı ölçek ve kategorilerde çalışmalar yaptıklarını anlatan Semih Güven, sanatı, yaşam alanına entegre ederek sunmayı amaçladıklarını dile getiriyor. Yurtiçinde ve yurtdışında; konut, ofis hastane, otel, sosyal tesisler gibi mekanların iç mimari projelerinde, yenilikçi tasarımlara imza attıklarını dile getiren Semih Güven, şu bilgileri veriyor; "Ana iştigal konumuzu üçe ayırabiliriz. Bunlar; konutlar, ofisler ve hastane projeleri. Konut projelerini, özellikle İstanbul için ikiye ayırmak mümkün. Biri özel konutlar, diğeri ise sıklıkla yaptığımız örnek daireler. Örnek daireler, büyük konut projelerinin müşterilerine lanse ettikleri, gerçek bir daire örneği olarak tasarlanıyor. Ofis projelerinde ise, özellikle satış ofisi yapmaktan keyif alıyoruz. Spesifik hale getirdiğimiz ve yapmaktan çok keyif aldığımız bir diğer alan ise hastane projeleri. Zor bir alan ancak biz bu konuda artık uzmanlaştık. Birkaç otel projesinde de imzamız var. Hedefimiz, 5 yıldızlı bir otel projesine imza atmak. Son projelerimizden biri, Manisa Organize Sanayi Bölgesi sağlık ve Spor Kulübü"nün iç mekan, dış cephe ve peyzaj tasarımı oldu. İçerisinde otel, restoran, fitness ve sağlıklı yaşam merkezi, açık ve kapalı yüzme havuzu ve teniz kortu bulunduran ve 3 bin 250 metrekarelik alana sahip olan alanı yeniden dizayn ettik."
"Yaşayan mekanları severim"
Mimari tasarım anlayışına detay katarak, mekandaki uyumu yakaladıklarını ve yaşam alanıyla kullanıcılarını bütünleştirmeyi hedeflediklerini dile getiren Semih Güven, mimari tarzından şöyle bahsediyor; " İç mimaride uzun yıllardır modern tarzı benimsiyorum. Yaşayan mekanları severim. Kitabıyla, dergisiyle, yemeğiyle, aksesuarlarıyla… fonksiyon benim için çok önemli. Estetik ve fonksiyon eşit olmalı. Tabii mekandaki alanlara göre bu, değişiklik gösterebilir. Kimi alanlarda estetik, kimisinde fonksiyonellik daha önde olabilir. Doğallığı, toprak tonlarını, açık tonları seven biriyim. Doğaya daha az zarar veren malzemeler, boyalar ve cilaları tercih ediyorum. Ayrıca projelerimde "green wall" gibi yenilikçi çözümler sunan detayları da kullanırım.
Bir takım mimari öğelerle aydınlatmanın bir arada kullanıldığında farklı atmosferler ortaya koyduğuna dikkat çeken Güven, led ışıkların mimari çözümlerdeki aydınlatma unsuruna olumlu bir etkisi olduğunu belirtiyor. Semih Güven," Led"lerin gelişmesiyle birlikte kaba ve büyük aydınlatma armatürleri daha zarif hale dönüştü. İlk çıktığı dönemde ledlerin gücü çok zayıftı. Şimdi hem ekonomik hem de şık bir çözüm sunuyor. Renk değiştirmek çok kolay. Bunun atmosfere çok katkısı var. Aydınlatmayla birden çok farklı ortam yaratabilirsiniz. Aydınlatmaların mevcut ortamı çok değiştirdiğine inanırım." diyor.
"Bu yıl doğayı keşfedeceğiz"
Semih Güven, iç mimari trendleri hakkında şu bilgileri veriyor; "Eski ürünlerle, yeni teknolojik malzemenin bolca beraber kullanıldığı mix projeler çıkacak karşımıza. Bu yıl özellikle mutfak ve banyolarda farklılıklar olacak. Doğaya saygılı malzemelerin kullanıldığı, güçlü ve bol renklerin hakim olduğunu göreceğiz. İşlevsel ve aksesuar açısından zengin örnekler karşımıza çıkacak. Bakır, pirinç ve mermer ki, birbirleri arasında yumuşak geçişleri olan ve birbirleriyle çok uyumlu materyaller bu yıl iç mimaride en çok kullanılacak malzemeler olarak karşımıza çıkacak. Renk olarak da, biraz iddialı olacak ama parlak renkler, siyah, pembe, kırmızı ve şeftali tonları süsleyecek tasarımları. Böylece daha sofistike ve dengeli mekanlar çıkacak karşımıza. Duvar kaplamalarında; zengin ve doğal malzemeler kullanılacak. Mantar, mermer, ahşap, taş ve ham betonun yılı olacak. Bu yıl, bir şekilde doğayı keşfedeceğiz, böylece iç mekanda bitki ve bahçelerin çok geniş alanlarda kullanıldığı bir yıl olacak. Şehrin gürültüsünden ve acelesinden kaçmak, dinamik bir yaşam tarzına sahip olmak ve değerlenen araziler sebebiyle, minimalist bir tarzın ön planda olduğu, mekanların akıllıca kullanıldığı çok fonksiyonlu alanların yaratılmasına sebep olacak."
Estetiğin, zarafetin ve yeniliğin mekandaki etkisinin bilinciyle ince detaylara önem verdiklerine vurgu yapan Güven, bu işte izlenimciliğin çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. Eşi Didem Güven ile birlikte yeni açılan, farklı bir tasarımcının imzası olan mekanlara, otellere gitmeye çalıştıklarını söyleyen Güven, sergileri fuarları, yeni kitap ve dergileri çok sıkı takip ettiklerini belirtiyor. Semih Güven, "üzerinde çalıştığımız her projede yaratıcılığımızı ve hayal gücümüzü, sahip olduğumuz profesyonel tecrübelerle birleştirerek daha önce tasarlanmamış olanı sunmak adına çalışıyoruz." Diyor.