Küçük mekanlarda yalın bir çizgi izleyen İçmimar Rıza Semih Güven, banyo ve mutfak alanlarında fonksiyonelliği ve ferahlığı aynı anda kullanıcıya sunuyor. Bu alanlarda açık renk kullanmayı tercih eden Güven, sadeliği detaylarda verdiği hareketlilikle kombine ediyor.
Çalışmalarında yalınlığı ve sadeliği ön plana çıkaran RSG İç mimarlık’tan İç mimar Rıza Semih Güven, detaylardaki seçimleriyle yaşam alanını karakteristik hale getiriyor. Tasarımlarında müşterinin içsel duruşuna odaklanan içmimarın çalışmalarını sayfalarımıza taşıdık.
Rıza Semih Güven’in tasarım çizgisi nedir?
Genelde yalınlık ve sadelikten yanayım. Tabii ki de evin vurucu ‘ben buradayım’ diyen bir noktası da olmalı. Projelerimde teknolojiyi kullanmayı severim. Mutlaka yapılmamış olanı yapmak, herkesin bir adım önünde olmak isterim.
Tasarımlarınızda neden ilham alıyorsunuz?
Genelde doğayı kullanırım. Ama en önemlisi müşterimin bana verdiği duygudur. Onun içsel duruşu çok önemli rol oynar.
Sanatla iç mimarlık arasında nasıl bir ilişki kuruyorsunuz?
Birbirinden ayırmak pek mümkün değil. Bence birbirlerini tamamlıyorlar.
Türkiye’deki iç mimarlık geçmişten bugüne nasıl bir değişim geçirdi?
Teknolojik ve yenilikler anlamında çok büyük bir değişiklik oldu. İnsanların vizyonu genişledikçe, eğitimin ve refahın düzeyi arttıkça; bu da iç mimariye ve beklentilere yansıyor kaçınılmaz olarak.
Günümüz mutfak ve banyolardaki anlayış nedir?
Gittikçe sadeleşen, teknolojinin hakim olduğu gösterişten uzak, fonksiyona yönelik bir tasarım anlayışı ön planda.
Genç nüfusun artması ve dairelerin metrekaresinin küçülmesi gibi birtakım nedenlerden dolayı talebin arttığı 1+1 ya da 1+0 dairelerde, banyo ve mutfakların daha küçük konumlandığını gözlemliyoruz. Bu tasarımlarda neye dikkat ediliyor?
Küçük mekanlarda, mümkün olduğunca bol depolama alanı olan, fonksiyonel ve daha çok kullanıcı odaklı mekanlar tasarlıyoruz. Mümkün olduğunca açık renkleri tercih etmeye çalışıyoruz.
Sizce ülkemizde mutfak ve banyolarda estetiğe ve kullanılabilirliğe yeterince önem veriliyor mu?
Bizim müşteri grubumuzda fazlasıyla önem veriliyor. Artık her geçen gün ne istediğini bilen, benim tabirimle ’dersini iyi çalışmış ’müşterilerle karşılaşıyoruz.
Son yıllarda konutlarda jakuzi gibi birtakım ihtiyaçlara merakın arttığını söyleyebilir miyiz?
Jakuzilere olan ilgi gün geçtikçe azalıyor. İnsanlar yoğun iş temposundan dolayı bunları kullanamadıklarını farkettiler. Yüksekliğinden dolayı kullanımı da zor. Onun yerini kompakt buhar banyoları ve hamamlar aldı.
Her toplumun yaşam alanına yönelik birtakım alışkanlıkları var. Ülkemizde iç mimariye yönelik tutumlar hangi yönde?
Türkiye’nin doğusunda hala salonlarını misafirler için saklayan insanlar var. Mutfaklar, birer yaşam alanı olmaya başladı. Özellikle bayanlar tüm günlerini mutfakta geçiriyorlar. Bu sebeple, mutfak alanları büyüdü. Mutfaklarda artık geniş ve konforlu oturma alanları tercih ediliyor.
Gelişen teknoloji ve tasarıma karşı mutfak ve banyolarda yeterince değişime açık mıyız?
Bence açığız, ama her zaman olduğu gibi genelde müşterileri maddiyat zorluyor.
Uluslararası yarışmaları nasıl buluyorsunuz?
Aslında Türk tasarımcıların dünyaya açılması ve tanınması açısından doğru buluyorum. Yarışmaların sayısı, eskiye oranla çok arttı. Bu sebeple; katılmak isteyenlerin araştırarak, gerçekten uluslararası alanda tanınan doğru yarışmaları bulması gerekiyor.
RSG İçmimarlık, şu anda hangi projeler üzerinde çalışıyor?
Bakü’de hastane, Folkart Towers’da konut, İskenderun’da rezidans ve sayısı oldukça fazla müstakil villa ve daire projelerimiz var.
İşinizin bir yanı yaratıcılık… Bir yanında da müşteri talepleri var… Başarılı olmak için ne yapmak gerekiyor?
Altın kural; müşteriyi iyi analiz etmek, her şart altında müşteri memnuniyetini ilke edinmek. Çalışmak, yenilikleri takip etmek ve eleştiriye açık olmak…
Karşıyaka ‘Yalı’ çalışmanızda nasıl bir yol izlediniz?
Karşıyaka ‘Yalı’, bize teslim edildiğinde yaklaşık otuz yıldır herhangi bir tadilat görmemişti. Koyu ceviz kaplama lambrilerin yer aldığı evde, konforlu bir salonu ve yaşanabilir balkonu ön plana çıkarmaya çalıştık ve deniz manzarasından yararlandık. Özellikle salonu ve denizi gören balkonu tasarlarken, manzarayı kapatmayacak detay ve tasarımlara dikkat ettik. Ev sahibinin beklentileri doğrultusunda deniz manzarasına her mekandan hakim olabilmek için açık mutfak tercih ettik. İzmir Karşıyaka evinin en önemli özelliği, özgür ve yenilikçi bir ruhu ifade edecek şekilde şeffaf bir kurgudan ve birbiri içine akan mekanlardan oluşması. Duvarlar, bölmek ve yapısal özelliklerini tamamlamak için düşünüldü. Kapıdan içeriye adımınızı attığınızda sizi oldukça geniş bir antre içine alıyor. Mutfağı açık kurgulayarak, bu alanda da deniz manzarasından yararlanılmasını sağladık. Ayrıca burada bar bankosu ile salonla mutfağı birleştirdik. Bu bankoda kahvaltı edilebilir, hafif atıştırmak istediğiniz öğünleri, hem de deniz manzarasını seyrederek yapabilir, meze ve içkileri hazırlarken salondaki sohbete dahil olabilirsiniz.
