1 Sizce mimarlık, iç ve genel mimarlık diye ikiye ayrılabilir mi?
Kesinlikle ayrılmalı. Dört yıllık üniversite eğitiminiz boyunca, ancak bu iki branştan biri ile ilgili eğitim verilmesine rağmen; mezun olunduğunda tam donanmış bir meslek sahibi olarak mezun olamıyorsunuz. Çok kapsamlı, hem birbiri ile iç içe geçmiş, ama aynı zamanda bambaşka iki farklı durum söz konusu. Bu da beraberinde iki farklı eğitim ve bakış açısını gerekliliğini ortaya çıkarıyor.
2 İç mimarlık eğitimi ile mimarlık eğitimi ne kadar ayrışır, ne kadar benzeşir?
Estetik olarak, iki branş birbirini direkt etkiler. O yüzden gerek konsept ve teknik açılardan eğitimi benzeşir.
İç mimari’de daha çok detaya girilir ve sınırları mimari tarafından belirlenmiştir. Malzeme bilgisi ve çeşitliği üst noktadır.
Mimari’de büyük ölçekle çalışır. Sınırlarınızı siz belirlersiniz.
3 Dünyada ve Türkiye’de iç mimarlık ile mimarlık pratiğine ilişkin uygulama ve statü farkları var mı?
Statü farkları olduğunu düşünmüyorum. Kabul etmek gerekir ki, mimarlık olmasa, iç mimarlık olamazdı.
Yeni yapılarda, mimarla çalışmak kanuni bir zorunluluk ve bir gereklilik olduğu için; daha ön planda olan bir branş iken, mevcut yapılardaki renovasyonlarda da iç mimarinin avantajı ortaya çıkıyor.
4 Tarihsel süreçte bir mimar kentsel ölçekten mobilya ölçeğine kadar geniş bir skalada tasarım yaparken bugün baktığımızda mekan tasarımında iç mekan tasarımı, aydınlatma, akustik gibi pek çok farklı uzmanlıktan bahsedebiliyoruz. Sizce böyle bir uzmanlaşma gerekli mi? Sizin meslek pratiğinizde böyle bir uzmanlaşma ne kadar geçerli? Bu görev ayrımında neler / kimler belirleyici oluyor?
Doktorlukta böyle bir ayrım varken, yadsımıyorsanız, neden mekan tasarımındaki ayrım için şaşırıyorsunuz. Detayı fazla olan, ekstra özel eğitim gerektiren konulardan bahsediyorsunuz. Uzmanlaşmak kesin gerekli, keşke iç mimarlık branşında da konut, mağaza, ofis, restaurant tasarımı olarak ayrılsa…
5 İç mimarlık gerek eğitimi gerekse meslek odaları ile mimarlıktan ayrılmış durumda. Fakat pek çok mimarın kariyerlerinin bir döneminde dahi olsa iç mimarlık yaptığını biliyoruz. Sizce iç mimarlık Türkiye’de bir uzmanlık alanı olarak ne kadar ciddiye alınıyor?
Bu soruyu beş yıl evvel sorsaydınız, sorunuzu farklı cevaplardım. Ama şu anda şartlar bambaşka. Çoğu yeni müşteri mutlaka ‘’iç mimar’’ olup olmadığımızı özellikle soruyor. Mimar arkadaşlar da farkında. Bu sebeple iç mimarlık hizmeti veren, mimar arkadaşların sayısında çok ciddi azalma var.
Ben, çok sayıda eğitim veren iç mimarlık fakültelerinin bu konuda ciddi etkisi olduğunu düşünüyorum.
6 Projelerinizde bu anlamda (mimarla/iç mimarla) bir işbirliğine girdiniz mi? İç mimar-mimar işbirliği söz konusu olduğunda, pratikte uzmanlığın sınırları nasıl çiziliyor? Bu işbirliği sizce nasıl yürütülmeli?
Bizler mimar arkadaşlarla çok sık çalışıyoruz. Eğer iki tarafta konusunda bilgili ve tecrübeli ise, sınır kendiliğinden zaten belirlenmiş oluyor. Zaten, birçok mimari ofis için, bizlerin yaptıkları işler külfet geliyor onlara. İlgili sorumluluğun, bizlere verilmiş olmasından duydukları memnuniyeti dile getiriyorlar.
7 İç mimarlık mimarlığın üvey evladı mıdır?
Bir üveylik durumu, söz konusu değil. Çift yumurta ikizi demek daha doğru sanırım.
